EKŞİ MAYA TARİHİ

Toprağın sunduklarını kullanarak gıda üretmek, doğallıktan giderek uzaklaşan günümüz dünyasında adeta nefes aldırıcı bir seçenek. Ne yiyip içtiğimiz değil gerçekten ne yediğimiz önemli. Bu noktada her gün tüketilen ve temel gıdalardan olan ekmeğin de içeriğine dikkat etmek gerekiyor.

Suni mayalardan ziyade doğal ekşi mayadan üretilen ekmekler besin değeri açısından çok daha zengin. Doğal yolla üretilen ekmek insanların fizyolojik ve takibinde psikolojik sağlığında olumlu etkiler bırakıyor.

Peki bu derece önemli ekşi maya, tarih sayfalarında kendini ilk kez ne zaman gösterdi? Sorunun cevabını verebilmek için tohumdan medeniyete bir tümevarım yapalım.

TOHUM VE MEDENİYET

Genç dünyada buzul çağının sona ermesi, balıkçılıkla zenginleşmiş avcı- toplayıcılığa devam eden insanlar için yeni bir çağ açtı.

İklimin yukarı Mezopotamya, Batı Asya, İran ve Afrika’nın doğusu gibi bölgelerde giderek ısınması avcılıkta bazı sorunlar oluşturdu. Hayvan yetiştiriciliğine önayak olan bu sorunlar, hayvanları beslemek için toprakla ilgilenme gereksinimi ortaya çıkardı. Böylelikle insan, erimiş buzulların beslediği arpa ve buğdayla tanıştı.

Arpa ve buğdayı öğüterek tüketebileceğini anlayan insanlar yeni bir gıdaya sahipti artık. Öğütülmüş buğdaydan hamur yapıp pişirerek tüketmeye başladılar. Böylelikle tarihteki ilk ekmekler ortaya çıktı.

Son derece kuru ve oldukça sert ilk ekmekler saklanıyor, yenemeyecek kadar kuru ve küflü olanlar ezilip yeni hamurlara katılıyordu. Bu işlemlerin tümü, fermantasyon sürecinin öğrenilmesini sağladı. Aradan geçen yıllar içinde gelişen  üzümü (ya da kabuğunu) hamura ekleme fikrinin günümüzdeki haline en yakın ekşi mayayı ortaya çıkardığı düşünülüyor.

EKŞİ MAYA EKMEĞİN TARİHÇESİ

Yapılan araştırmalara göre MÖ. 4000 civarında hüküm süren Babil halkı fırında ekmek pişirmeyi biliyordu. Sümerlerin de mutfak kültüründe ekmeğin önemli bir yeri olduğu arkeolojik kazıların ışığı altında ortaya çıkarılmıştır. Ancak bilinen ilk ekmek üretimi örneklerine Eski Mısır’da rastlanır.

Kast sistemine sıkı sıkıya bağlı olarak yaşayan Mısır halkı ekmeğe sofralarında sıkça yer verirdi. Ekmekleri kuru ve sert gözlemeler gibiydi. Ekşi mayanın bulunmasıyla yenilenen ekmek, hayatın her alanına sınıf ayrımını ince ince işlemiş halk için soyluluğun göstergesi oldu. Hatta zenginlerin ve soyluların pek sevdiği ekşi mayalı ekmekler o kadar değer kazandı ki para yerine kullanıldı.

Zamanla Mısır halkından fırıncılığı öğrendiği düşünülen Yunanlılar da benzer ekmekler yapmaya başladı. Ardından Romalılar, bira yapımında kullandıkları mayayı geleneksel ekmek mayasına katarak kendi ekşi mayalarını üretti.

Ekşi maya ekmekler, tarihin çeşitli sayfalarında çeşitli medeniyetlerin çeşitli katkılarıyla sürekli güncellenmiştir. Ancak saflık ve doğallıkları hiç bozulmamıştır. Günümüzde gıda ürünlerinde saflık ve doğallık arayışında olan insanlar tarafından sevilerek tüketilirler.

Yalnızca bize has lezzetleriyle ekşi maya ekmeklerimiz ve  tamamen doğal  ürünlerimize ulaşmak  için linke tıklayabilirsiniz.